
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Volkan Çıdam 8 Mayıs Perşembe günü Aşiyan Konuşmaları’na konuk oluyor. Ahmet Ersoy’un moderatörlüğünü üstlendiği ve herkesin katılımına açık olan etkinlik Özger Arnas Salonu’nda saat 15:00’te başlayacak.
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’nin Ekim 2021’de başlattığı etkinlik dizisi Aşiyan Konuşmaları, on üçüncü bölümüyle devam ediyor. İçinden geçtiğimiz günlerde özgür ve özerk bir akademinin olmazsa olmaz göstereni olan akademik çalışmalarımızı kamunun ilgisine sunmak; Boğaziçi Üniversitesi’nin köklü akademik kültürü içinde üretilen çalışmaları, kitapları, bilimsel projeleri tanıtmak; akademik liyakat ve bilimsel titizliğin ortaya çıkardığı sonuçları paylaşmak üzere başlattığımız bu seride her ay Boğaziçi Üniversitesi’nin sosyal ve beşeri bilimler alanlarında çalışmalarını sürdüren akademisyenleri güncel projelerini anlatıyor.
Aşiyan Konuşmaları kapsamında bu kez Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Volkan Çıdam’ı ağırlıyoruz. “Geçmişle Yüzleşme ve Demokrasi İlişkisi: Almanya’da Ne Oluyor” başlıklı sunum 8 Mayıs Perşembe günü saat 15:00’te Özger Arnas salonunda yüz yüze olarak gerçekleşecek.
Son yıllara kadar Almanya’nın Holokost geçmişi ile yüzleşme siyaseti tüm dünyada takdirle karşılanıyor, bu siyasanın demokratik bir üst-kimliğin oluşumuna katkıda bulunduğu önermesi kabul görüyordu. Ancak gerek son seçimlerde aşırı sağ parti, Almanya için Alternatif’in (AFD) başarısı, gerekse Alman kamuoyunda Israil’in Filistin halkına karşı uyguladığı soykırım politikalarına karşı yapılan protestoların antidemokratik uygulamalarla bastırılması bir demokratik gerilemeye işaret ediyor. Volkan Çıdam bu sunumda, söz konusu demokratik gerilemenin geçmişle yüzleşme pratiğine içkin kuramsal ve pratik nedenlerine odaklanıyor. Temel savı, geçmişle yüzleşmenin demokratik bir pratik olmaktan çıkıp devlet ideolojisine dönüşmesiyle, yüzleşme siyasetinin evrenselliğe sırtını dönen bir tikelliğe hapsolmasının arasında bir ilişki olduğu: “Bir daha asla”, herkes için geçerli olduğunda Adorno’nun sözünü ettiği anlamı, yeni bir koşulsuz buyruk (kategorik emir) olma vasfını koruyabiliyor.