GÖKÇER TAHİNCİOĞLU İLE SABAHATTİN ALİ’Yİ BEN ÖLDÜRDÜM ROMANI ÜZERİNE

Hakikat kurmaca ilişkisi yazarları ve eleştirmenleri meşgul eden konuların başında gelir. Yıllardır aydınlatılmamış olan Sabahattin Ali cinayetiyle ilgili belgeleri kurmacanın içine yerleştirerek okuru heyecanlı bir takibe davet eden Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm romanına Gökçer Tahincioğlu kendi arşivinden belgelerin yanı sıra hem kurmaca metnin içine gömülü bir metin olarak cinayeti açıklayan özel bir yazı dizisini hem de Sabahattin Ali’nin edebi metinlerinden karakterlerini gerçeküstü bir biçimde dahil ederek kurmaca hakikat ilişkisini bulanıklaştırıyor. İçinde yaşadığımız hakikat sonrası dünyada yazar bunu postmodern bir oyun olarak değil bir tür etik sorumluluk ile yapıyor. Tahincioğlu’nun yazar ve gazeteci kimliklerini birleştiren bu roman okuru da sorumluluk almaya davet eden bir çağrı niteliğinde. Kurmaca yalnızca hakikati doğrudan ya da dolambaçlı yollarla temsil etmez, kurmaca hakikat arayışına eşlik de edebilir bu romanda olduğu gibi. “Hakikati aramak için kurmacanın içerisinde yapılan dürüst bir yolculuk” olarak tanımlıyor Gökçer Tahincioğlu romanını. 30 Nisan Salı günü tüm bunları ve romanın yazılma sürecini de konuşacağız.