Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy, 19 Mart 2019’daki Diyaloglar’da, Kuzey Avrupa’nın yaşayan en büyük yazarları arasında gösterilen Dag Solstad’ın Mahcubiyet ve Haysiyet isimli romanını ele aldı. Videonun tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz, ses kaydı 20. dakikadan sonra alınabildiği için video başındaki ses kalitesi ne yazık ki düşüktür, anlayışınıza sığınır, iyi seyirler dileriz:
Dersliğe girdi, kapıyı kapattı; bir yükseltinin üzerine yerleşmiş öğretmen masasına geçerek oturdu. Kürsü ve yazı tahtası sınıfın bir duvarını boydan boya kaplıyordu. Yazı tahtası ve tebeşir. Silgi. Eğitimin hizmetinde geçen yirmi beş yıl. Dersliğe girmesiyle öğrenciler sıralarına yerleştiler. Karşısında bulunan on sekiz yaşlarındaki yirmi dokuz genci selamladı, onlar da selama karşılık verdiler. Kulaklıklarını çıkarıp ceplerine yerleştirdiler. Çantalarından “Yaban Ördeği”nin okullar için yapılmış baskısını çıkarmalarını istedi. Kendisine nasıl da düşmanca bir tavır aldıklarını bir kez daha fark etti. Varsın öyle olsun, yapmak durumunda olduğu bir görevi vardı ve yapacaktı. Karşısındaki gövdelerden yoğun karşı çıkma, reddetme dalgalarının gönderilmekte olduğunu hissediyordu. Tek başlarına sevimli gençler olan öğrenciler şimdi böyle hep birlikte karşısındaki sıralara konumlanmış durumdayken, ona ve temsil ettiği her şeye karşı yapısallaşmış bir düşmanlık sergiliyorlardı. Her ne kadar yapın dediğini yapsalar da. İtiraz etmeden Yaban Ördeği’nin okullar için yapılmış baskısını çıkarmış, sıralarının üzerine koymuşlardı. Kendisi de aynı kitabı koymuştu önüne. Henrik Ibsen’den “Yaban Ördeği”.