DİYALOGLAR İLK GÖSTERİMİ 29 ARALIK’TA: KÂĞIT EV, CARLOS MARIA DOMINGUEZ

Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy, 29 Aralık 2020’de ilk gösterimi yapılacak olan Diyaloglar’da, Arjantinli yazar Carlos Maria Dominguez’in 2002’de yayımlanan Kâğıt Ev isimli novellasını ele alacak. Kısa sürede yirmiden fazla dile çevrilmiş ve yayımlandığı her ülkede büyük ilgi uyandırmış olan Kâğıt Ev (La Casa de Papel), kitaplara, okumaya ve aşka dair bir kitap. Seda Ersavcı’nın Türkçeye İspanyolca aslından çevirdiği Kâğıt Ev, 2015’te Jaguar Kitap tarafından Peter Sís’in çizimleri korunarak, Cem Ersavcı’nın kapak fotoğrafıyla yayımlandı.

Kitap tutkunu Carlos Brauer ile edebiyat profesörü Bluma Lennon’ın gizemli ilişkisini, bir Joseph Conrad cildinin izini sürerek gün yüzüne çıkaran Kâğıt Ev, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikâyesini anlatıyor.

“1998 ilkbaharında Bluma Lennon, Soho’daki bir kitapçıdan Emily Dickinson’ın Şiirler’inin eski bir baskısını aldı ve ilk köşe başında, tam da ikinci şiiri okumaya başladığında bir arabanın altında kaldı.

Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir. Kimileri Malezya Kaplanı’nı okuyup uzak diyarlardaki üniversitelerde edebiyat profesörü oldu. Siddhartha binlerce gencin Hinduizm’e merak salmasını sağladı, Hemingway onları sporcu yaptı, Dumas binlerce kadının hayatını alt üst ettiyse de, yemek kitapları sayesinde intihardan kurtulanların sayısı hiç de az değildi. Ne var ki Bluma kitap kurbanlarından biri oldu.

Ama tek kurban o değildi. Antik Diller profesörü yaşlı Leonard Wood kütüphanesindeki raftan kafasına düşen beş ciltlik Britannica Ansiklopedisi ile felç oldu; arkadaşım Richard, William Faulkner’ın raftaki Abşalom, Abşalom!’una ulaşmaya çalışırken merdivenden düşüp bacağını kırdı. Buenos Aires’ten başka bir arkadaş bir halk kütüphanesinin bodrum katındaki arşivleri incelerken tüberküloza yakalandı. Öfke nöbetine tutulup Karamazov Kardeşler’in sayfalarını mideye indirdikten sonra hazımsızlıktan ölen bir Şili terrier’i de biliyorum ayrıca.

Büyükannem ne zaman yatakta kitap okuduğumu görse bana, ‘Bırak şunu, kitaplar tehlikedir,’ derdi. Yıllarca bunu onun cehaletine verdim, ama zaman Alman büyükannemin bilgeliğini kanıtladı.”