KİMİN KANONU?
GEÇ OSMANLI – ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİNDE KADIN SANATÇILAR
Geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde eser vermiş kadın yazar, şair, çevirmen, fotoğrafçı ve ressamların, sanatın ana akımlarından nasıl dışlandıklarını ve ne gibi engellerle sınandıklarını hem toplumsal çerçevede, hem de bireysel hikâyelerle ele alan program, 6 Mart 2020 Cuma günü saat 10:00’da Merkez Müdür Yardımcısı Zeynep Uysal’ın sunuşuyla başladı.
Açılış panelinde etkinliğin yürütücülüğünü üstlenen Olcay Akyıldız, tarih boyunca kadınların kanon dışında kalışlarını ve buna karşı ses çıkaranların neler yazdıklarını aktararak konunun önemini tartıştı. Sanatın Gölgedeki Kadınları kitabının yayına hazırlayanı ve yazarlarından birisi olan Özlem Belkıs ise kitabın ortaya çıkış sürecini anlattı; kadın sanatçılara ve kadınların sanatta temsiline odaklanarak konuyla ilgili temel tartışmaları ele aldı.
Günün devamındaki dört panelde yapılan on iki konuşmada, bugün belki keşfedilmiş olsalar da, tarih yazımlarının dışarıda bırakması, toplumsal cinsiyet rollerinin ürettiği engeller ve toplumsal hafızanın farklı kimlikler karşısındaki dışlayıcı tavrı gibi nedenlerle unutturulmuş olan Mihri Rasim, Hale Asaf, Ivi Stangali, Fatma Aliye, Emine Semiye, Nigâr Hanım, Safiye Erol, Suat Derviş, Mebrure Alevok, Afife Jale, Macide Tanır ve Yıldız Moran gibi çeşitli alanlarda üretim yapmış kadın sanatçıların hayatları ve eserleri tartışıldı.
Gizem Tongo’nun geç Osmanlı döneminde kadın ressam olma deneyimini ve İnas Sanayi-i Nefise mektebini; Berna Gençalp’in ressam Mihri üzerine çekmekte olduğu belgeselin yapım öyküsünü anlattığı birinci panelde; Burcu Pelvanoğlu sanat tarihi yazımının problemlerini ve Cumhuriyet sonrası kadın ressamlardan Hale Asaf’ın kanondaki yerini; Seza Sinanlar Uslu ve Sula Bozis ise İvi Stangali’nin sanat tarihi yazımında, resmi tarihte ve kanonda yer alma şekillerini sorunsallaştırdı. Panelin oturum başkanlığını Çiğdem Kafesçioğlu üstlendi.
Geç Osmanlı kadın yazarları hakkında iki konuşmanın yer aldığı ikinci panel ise yazarlık ve kamusallık tartışmaları üzerinden ilerledi. Nüket Esen’in, yazar iki kızkardeş Fatma Aliye ve Emine Semiye’nin, birbirinden farklı seyreden yaşam öykülerinden yola çıkarak yaşadıkları mücadeleleri anlatan konuşmasının ardından, Hüsniye Gülsev Koç, şair Nigâr’ın günlükleri bağlamında edebiyat kamusundaki temsili ile özel hayatındaki personasını karşılaştırmalı olarak ele aldı.
Üçüncü panelde ise erken Cumhuriyet döneminde farklı türlerde eser veren kadın yazarlar tartışıldı. İlk konuşmada Neslihan Cangöz, Safiye Erol gibi çoğu zaman göz ardı edilmiş bir yazarı, feminist bağlamda da önem taşıyan romanları ile ele aldı. Zehra Toska’nın, Suat Derviş’in bir dönem tamamen unutuluşunu ve hatırlanma nedenlerini tartıştığı konuşmasının ardından, Özlem Berk Albachten, yazar ve çevirmen Mebrure Alevok’u anlattı.
Oturum başkanlığını Aylin Alkaç’ın yaptığı dördüncü panelde tiyatro ve fotoğraf hakkında konuşmalar yer aldı. Esra Dicle konuşmasında, Fatma Nudiye Yalçı ve Nezihe Muhittin odağında, kadınların geç Osmanlı ile erken Cumhuriyet dönemlerinde oyun yazarlığı alanındaki üretimlerini karşılaştırdı. Duygu Kankaytsın tiyatro sanatçısı kadınların farklı deneyimlerini Afife Jale ve Macide Tanır örnekleri üzerinden irdeledi. Günün son konuşmasında ise Esra Özdoğan, Türkiye’nin akademik eğitim almış ilk kadın fotoğrafçısı Yıldız Moran’ın kariyer yolculuğunu anlattı.